Powered By Blogger

13 Mart 2012 Salı

BİR GÜN BİR KRAL, BİR DİLENCİYLE KARŞILAŞIR!

Dilenci nasıl olunur?

Hikayeye göre bir kral bir sabah gezinti sırasında bir dilenciye rastlar."Dile benden ne dilersen"diye soran kraladilenci gülerek,"Sanki her dediğimi gerçekleştirebilecekmişsiniz gibi soruyorsunuz?"Kral bu cevaba şaşırır ve sohbet ilerler."Pek tabi her dediğini yerine getirebilirim.Sen söyle bakalım,ne istiyorsun? "Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım der."Dineci sıradan bir dilenci değildir.

Kral ısrar  eder."Ne istersen iste sana verebilirim.Ben güçlü bir kralım.Yerine getiremeyeceğim hiç bir şey yoktur."Bunun üzerine dilenci elindeki kaseyi,krala uzatır ve "Bu kaseye herhangi bir şey söyle doldurabilir misin?"diye sorar.Kral bir kahkaha patlatır ve vezirine kaseyi altınla doldurmasını emreder.Kase dolup taşmakta ama sonra hemen boşalmaktadır.Altınlar,buhar olup uçmaktadır sanki.Kralın onuru kırılır.

Bir dilencinin kasesini dolduramadığı bir ülkede kulaktan kulağa yayılır.Giderek pırlantalar elmaslar yakutlar akıtılır kaseye.Ne var ki kasenin dibi yoktur sanki.dolup taşmasına rağmen kase sürekli boşkalmaktadır.Kral yenik düşmüştür.Dilenci yakarır:"Tamam,tamam sen kazandın."Dileğini yerine getiremedim ama lütfen bana kasenin neden yapılmış olduğunu söyle"der.Çok basit"diye yanıtlar dilenci.İnsan dimağından yapılmıştır.Yani insanına arzu ve istekelerinden doymak bilmez oluşu bundandır.Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir.İstek dediği nedir ki!! İstek ulaşıla kadar,belli bir süre heyecan veren bir duygudur.Örneğin bir iş istersin ....Bir araba...Ev...Eş...Bir başka şey!! Tek tek her birini elde ettiğinde her şey anlamını yitirir.Neden? Çünkü beynin aklın onları dışlar.İşte senin araba da garajdadır ve artık istek uyandırmamaktadır.Heyecan,onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir.

Gene boşluğa düşer,yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın.İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek bir"dilenci" olursun.Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın.İsteğin bu yönü kavradığnda yaşamının dönüm noktasındasındır demektir.Bu durum ancak seni mutlu edecek şeyleri dışarıda değil,kendi içinde aradığın zaman gerçekleşir.Ve gerçek tatmine ve mutluluğa ancak o zaman ulaşırsın"der.Gelgelelim hikayenin verdiği derslere :Kral bile olsanız dir dilenciden bile öğrenebileceğiniz çok önemli yaşam dersleri olabilir.

Gerçek mutluluk insanın içinde ve kendisinin elindedir.Mutluluğu ve başarıyı yakalamayanlar,hatayı başka yerde değil kendi içinde aramalıdırlar.Bir şeyi elde etme hırsı değil elde ettikten sonra da onu istemeye devam edebilme becerisi yaşamı anlmalı kılar.Bir kralın dilenciye bir dilencinin de krala dönüşmesi an meselesidir.Yaşam,dilenmek için çok kısa dilenci olmak içinse çok uzundur....






































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder